Tarihçe


Ataşehir ilçesindeki ilk İmam Hatip Lisesi olan okulumuz 1994-1995 Eğitim-Öğretim yılında öğretim faaliyetine başlamıştır. Esatpaşa Mahallesi'nde bulunan okulumuz; adını, Yazar ve düşünür Cemil Meriç'in kızı Toplum bilimci Ümit Meriç'ten almıştır.

Esatpaşa İmam Hatip Lisesi adıyla açılmadan önce okul binamız 1993-1994 Eğitim-Öğretim yılında Üsküdar İmam Hatip Lisesinin ek binası olarak kullanılmıştır.

Okulumuz 1996-1997 Eğitim-Öğretim yılında ilk mezunlarını vermiştir. 1999 yılından itibaren Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından İmam Hatip Lisesi Gelişim Modeli'nin uygulamaya konulması okulumuz için de yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.

 

·         2003-2004 Eğitim-Öğretim yılından itibaren okulumuzun eğitim öğretim süresi  1 yılı hazırlık olmak üzere 4 yıl olmuştur.

·         2004-2005 Eğitim-Öğretim yılında ise okulumuzun  Anadolu bölümü açılmıştır.

·         2005-2006 Eğitim-Öğretim yılından itibaren okulumuzda hazırlık sınıfı kaldırılmış, bütün liselerde olduğu gibi 4 yıllık öğretim programına geçilmiştir

 

Yeni ilçelerin ihdas edilmesi sonucu okulumuz, 24.09.2008 tarihinden itibaren Ataşehir ilçesine bağlanmıştır.

  • Okulumuzun ismi 12.04.2022 tarihinde Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün teklifi ve Milli Eğitim Bakanı oluruyla Ümit Meriç Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak değiştirilmiştir.

06.07.2022 571

 

Ataşehir'in ilk İmam Hatip Lisesi olan okulumuz 1994-1995 Eğitim-Öğretim yılında öğretim faaliyetine başlamıştır. Esatpaşa Mahallesi'nde bulunan okulumuz; adını, yazar ve düşünür Cemil Meriç'in kızı sosyolog Prof.Dr. Ümit Meriç'ten almıştır.

 

Esatpaşa İmam Hatip Lisesi adıyla açılmadan önce okul binamız 1993-1994 Eğitim-Öğretim yılında Üsküdar İmam Hatip Lisesinin ek binası olarak kullanılmıştır.

 

Okulumuz 1996-1997 öğretim yılında ilk mezunlarını vermiştir. 1999 yılından itibaren Din Öğretimi Genel Müdürlüğü tarafından İmam Hatip Lisesi Gelişim Modeli2nin uygulamaya konulması okulumuz için de yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur.

 

·         2003-2004 Eğitim-öğretim yılından itibaren okulumuzun eğitim öğretim süresi  1 yılı hazırlık olmak üzere 4 yıl olmuştur.

·         2004-2005 Eğitim-Öğretim yılında ise okulumuzun  Anadolu  bölümü açılmıştır.

·         2005-2006 Eğitim-Öğretim yılından itibaren okulumuzda hazırlık sınıfı kaldırılmış, bütün liselerde olduğu gibi 4 yıllık öğretim programına geçilmiştir.

 

Yeni ilçelerin ihdas edilmesi sonucu okulumuz, 24.09.2008 tarihinden itibaren Ataşehir ilçesine bağlanmıştır.

Okulumuzun ismi 12.04.2022 tarihinde Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün teklifi ve Milli Eğitim Bakanı oluruyla Ümit Meriç Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi olarak değiştirilmiştir.

  06-07-2022

ÜMİT MERİÇ BİYOGRAFİSİ

 Doğum: 16 Aralık, 1946 İstanbul

 

Eğitim: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümü         

Toplumbilimci. 16 Aralık 1946, Üsküdar / İstanbul doğumlu. Bir süre Ümit Meriç Yazan imzasını kulandı. Yazar ve düşünür Cemil Meriç'in kızı. Üsküdar Sultantepe İlkokulu (1958), Çamlıca Kız Lisesi (1963), İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü (1969) mezunu. Mezun olduğu bölüme asistan olarak girdi. Doktorasını "Cevdet Paşa'nın Cemiyet ve Devlet Görüşü" adlı tezi ile (1975) burada tamamladı. 1985 yılında doçent, 1992 yılında profesör ünvanlarını aldı. 1969 yılından itibaren öğretim üyesi olarak görev yaptığı Sosyoloji Bölümünde Kurumlar Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı iken 1999 yılında emekliye ayrıldı.

"Dante ve Beatrice" başlıklı ilk yazısı 1967 yılında Yeni İnsan dergisinde, daha sonra makaleleri Türk Edebiyatı (Zeyneb İdrisoğlu imzasıyla), Dağarcık (1984), Sosyoloji Konferansları (1974-78), Tarih ve Toplum (1984), İlim ve Sanat (1985), Sosyoloji, Pedagoji, Yeni İnsan, Inquiry (1986), Zaman gibi dergi ve gazetelerde yer aldı. 1976 yılında Tarih Vakfının açtığı yarışmada ve 1977'de basılmış doktora tezi ile TMKV'den mansiyon aldı. 1971 yılından itibaren Fransa, Rusya, Japonya, Tayland, Cezayir, Tunus'u gezip gördü. Bu ülkelerin bazılarında bilimsel kongrelere katıldı.

Ümit Meriç, babası ünlü sosyolog ve yazar Cemil Meriç gözlerini kaybettiğinde sekiz yaşındaydı. Diğer çocuklardan farklı olarak babasının elinden tutup, onu ilim sohbetlerine taşıdı. Kırk bir yaşına kadar hemen her gün dergi, kitap, gazete okuyarak, anlattıklarını kâğıda geçirerek babasının eli ve ayağı oldu. Babasının acılarına, mutluluklarına, isyanlarına, teslimiyetlerine tanıklık etti. Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümünün üçüncü sınıfında iken fikir değiştiren Ümit Meriç, babasının yolunda sosyoloji öğrenimi görmeyi tercih etti. Otuz yıllık üniversite öğretim üyeliği hayatından sonra, 17 Ağustos 1999 depreminde başını örtmeye karar vererek İÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünden emekliye ayrıldı. Babası ölmeden önce, hayatını filme alan yönetmen Aziz Yazan ile evlendi. Emekli olduktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yaptırdığı sosyal doku araştırmalarına danışman olarak katıldı. "Kentim İstanbul" projesinde "İstanbullu Olmanın 34 Altın Anahtarı" adlı bir çalışmayı (Dr. Ayşenur Kurtoğlu ve Cafer Vayni ile) hazırladı. Türk Edebiyatı Derneği, Sosyoloji Derneği, Adalar Vakfı üyesidir. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti projesinde Danışma Kurulu üyeliği görevini yürüttü.

"Ümit Hanım'ı sıradan bir sosyolog olarak değil kapı önünde bir Yunus Emre, sonra yollara düşmüş bir Veysel Karani gibi değerlendirmek gerekir. O daha geniş ve farklı bir geleneğin devamcısıdır.

Sosyolojimizin dergâhtan içeri eğri bir dal bile sokmayan, yıllarca kapının önünde sabırla bekleyen Yunus Emre'sidir. Anayurdumuz Türkçenin ilk doğduğumuzda kulağımıza fısıldanan sesidir. İçimizdeki büyük Osmanlı çınarının serin gölgesidir. Savrularak uzaklara uçmak isteyen hercai yaprağıdır. Ümit Meriç, İstanbul aracılığı ile bu ülkenin bereketli geleneğine bağlanmıştır. İstanbul, onun üslubunun ahengini ve müziğini oluşturur. Sosyolojiyle buluşturur." (Prof. Dr. Ertan Eğribel)

ESERLERİ:

Cevdet Paşa'nın Toplum ve Devlet Görüşü (1975), Sosyoloji Tarihine Giriş (1984), Japonya'da Sosyoloji (1984), Babam Cemil Meriç (1992), 21. Yüzyılın Eşiğinde Sosyoloji Konuşmaları (1994), Ebediyetin Huzurunda Ahmet Hamdi Tanpınar (Selma Ümit Karışman ile, 2002), Türkiye Kanatlarınızın Altında (2002), Kentli Yaşam Kılavuzu (Ayşenur Kurtoğlu ve Cafer Vayni ile, 2003), Dualar ve Âminler (2006), İçimdeki Cennete Yolculuk (2008), Ezanın Yasaklı Yılları (Harun Tokak ve Hayreddin Karaman ile, 2010).

 

KAYNAKÇA: Prof. Dr. Ümit Meriç Yazan'la Söyleşi (Sandal, Ekim-Kasım 1993), Sosyoloji Yıllığı 4: Ümit Meriç Yazan'a Armağan (Tarih ve Sosyoloji, 1999), Baykan Sezer / Ümit Meriç Yazan Hakkında (Sosyoloji Yıllığı 4: Ümit Meriç Yazan'a Armağan içinde, Tarih ve Sosyoloji, 1999), Mehmet Gündem / Ümit Meriç'le Röportaj (Zaman, 29.7.2001), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Fikir ve Kültür Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 3, 2013) - Encyclopedia of Turkey's Famous People (2013), Cemal A. Kalyoncu / Saklı Hayatlar (2002) - Derin Gazeteciler (2002), Mehmet Nuri Yardım / Yazar Olacak Çocuklar (2004)

  06-07-2022

































MEHMET ESAT BÜLKAT(ESAT PAŞA)  BİYOGRAFİSİ


Hayatı: Yanyalı Mehmet Emin Efendi'nin oğludur. 1890´da kurmay yüzbaşı olarak Erkan-ı Harbiye Mektebini bitirdi. Aynı yıl Almanya'ya giderek burada askeri görevlerde bulundu. Temmuz 1893´te kıdemli yüzbaşı olarak İstanbul'a döndü. 5 Kasım 1893´de binbaşı oldu ve Osmanlı Ordusu'nu düzenlemekle görevli Goltz Paşa'nın yardımcılığına atandı. Osmanlı-Yunan Savaşı çıkınca 18 Nisan 1897'de Yanya Kolordusu Kurmay Başkanlığı'na atandı. Burada gösterdiği başarıdan dolayı 31 Ocak 1898´de rütbesi albaylığa yükseldi. 1899´da Harbiye Mektebinin ders nazırlığına, daha sonra da kurmay başkanlığına atandı. Harbiye mektebindeki hizmetlerinden dolayı 27 Kasım 1902´de Mirlivalığa (tuğgeneral) ve 17 Ocak 1906´da Ferikliğe (tümgeneral) yükseltildi. 15 Temmuz 1907´de Selanik'teki 3. Ordu Komutan Yardımcılığına getirildi. 1911´de Gelibolu'da 5. Nizamiye Tümeni, çok geçmeden de Tekirdağ'da 2. Kolordu ve 12 Temmuz 1911´de İşkodra Müretteb Kuvvetleri Komutanlığına atandı. İtalya'nın savaş ilan etmesi üzerine 16 Eylül 1911´de Yanya Bağımsız Tümen Komutanı ve seferberlik projesi gereği olarak 10 Ekim 1911´de Yanya Kolordusu komutanı oldu.

 

Balkan Savaşları'nda 5 Mart 1913´e kadar Yanya ve civarını üstün düşman kuvvetlerine karşı savunarak büyük bir kahramanlık gösterdi. 16 Ocak 1913´de Tekirdağ'da 3. Kolordu Komutanlığına ve I. Dünya Savaşı'nda Gelibolu Yarımadası'nda 3. Kolordu ve Arıburnu Kuzey Grubu Komutanlığına atandı. Burada Çanakkale Boğazı'nın kilidi sayılan Conkbayırı'nı düşman kuvvetlerine karşı büyük fedakarlıklara katlanarak savundu. Çanakkale'deki hizmetlerine ödül olarak 15 Eylül 1915'te tümgeneralliğe yükseltildi. Goltz Paşa'nın Bağdat Komutanlığına gitmesi üzerine 3 Kasım'da 1. Ordu Komutanlığına atandı. Almanya'nın Doğu ve Batı cephelerini görmek üzere 1917´de Berlin'e gitti ve burada incelemelerde bulundu. Yurda dönünce 21 Şubat 1918´de Bandırma'da 5. Ordu Komutanlığına ve 22 Haziran'da Batum'da 3. Ordu Komutanlığına atandı. Bundan sonra 2. Ordu Genel Müfettişliğinden 22 Kasım 1919´da emekliğe ayrıldı. Salih Paşa kabinesinde Bahriye Nazırlığı görevinde bulundu. Balkan Savaşları'nda Yanya'da gösterdiği müdafaa ve direnişi ile tanınan Esat Paşa Çanakkale'de de düşman kuvvetlerinin Boğaz'ı geçerek, İstanbul'a varmasını önleyen kumandanlardan biri olmuştur.

 

 

Esat Paşa'nın Çanakkale Savaşları'nda yeri ve önemi 25 Nisan 1915´te İngiliz ve Fransız birliklerinin Seddülbahir Cephesi ve Arıburnu Cephesi'ni açmalarıyla Çanakkale Kara Savaşları başlamış oldu. Haziran ayına kadar süren saldırılar Türk kuvvetleri tarafından karşılandı ve düşmanın geri çekilmesi sağlandı. Bunun üzerine tekrar saldırı kararı alan İtilaf Kuvvetleri haziran ve temmuz ayı boyunca Türk mevkilerini sürekli ateş ve bombardıman altında tuttular.


Bu sırada Gelibolu'daki savunma hattı iki kısma ayrılmıştı. Esat Paşa Arıburun Kuzey Grubu komutanı olarak, kardeşi Vehip Paşa da Güney Grubu Komutanı sıfatıyla düşmanın kuvvetli saldırılarına karşı direniş göstermekte idi. Kuzey Grubu komutanı Esat Paşa haziran ve temmuz aylarında İngiliz ve Fransız birliklerinin Arıburnu'na yaptıkları taarruzlar karşısında zor şartlar altında düşmanı karşılamış ve geri püskürtmüştür. Bundan sonra ağustos ayında düşman kuvvetleri Conkbayırı denen mevkii üzerine harekete geçmiş ve burayı ele geçirmek için hazırlıklara başlamıştır. 6 Ağustos'ta başlayan düşman taarruzu Conkbayırı'nı korumakla görevli Esat Paşa emrindeki Türk kuvvetleri tarafından karşılanmış ve düşman yenilgiye uğratılmıştır.

Ağustos sonuna kadar devam eden savaşlar sonunda İtilaf Kuvvetleri mevki yönünden çok önemli olan Conkbayırı'nı ele geçirememiş ve Çanakkale'den geçerek İstanbul'u işgal etme emelleri suya düşmüştür. Özellikle Conkbayırı Savaşları'nda büyük kahramanlık gösteren Esat Paşa, Mustafa Kemal Atatürk'ün de bu bölgede Anafartalar Cephesi'nde zafer kazanmasında büyük paya sahiptir. Çünkü Mustafa Kemal'in Anafartalar Kumandanlığına atanmasını sağlamış ve onun burada yeteneğinin görülmesi ve dünyaca tanınan bir asker olması bu sayede mümkün olmuştur. Esat Paşa, İtilaf Kuvvetleri'nin Çanakkale Boğazı'nı geçerek İstanbul'a gelmesini önleyen üç önemli kumandandan biri olarak ortaya çıkmaktadır. Diğer iki kişi, Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa ve Anafartalar Kahramanı Mustafa Kemal Paşa'dır.


Esat Paşa'nın "Çanakkale Hatıraları" (4 cilt) ve "1912-1913 Balkan Harbi" adlı iki önemli eseri vardır.